Sınıflandırmada Taksonomi ve Sistematik

Taksonomi ve Sistematik


Blog ismimiz "Türkiye Deniz Balıkları ve Deniz Bilimleri" olduğundan dolayı, temamız deniz canlıları konusunu ele alan "ihtiyoloji" ve deniz bilimleri konusunu ele alan "oşinografi" verilerinden oluşmaktadır.

Bloğumuzda "Taksonomi" bilimi ile ilgili olarak tarihçeye ve detaylara girmek konumuzun dışındadır. Özellikle bitkilerin sınıflandırılması ve isimlendirilmesi, hayvanların sınıflandırılmasına nazaran farklı detaylar içerir, bu konumuzun dahilinde değildir. Çünkü bloğumuz taksonominin "Deniz Balıkları" ile ilgili olan kısmını konu almaktadır, yine de pratik bilgimiz olması açısından bu konulara kısaca değineceğiz.

Bu sayfada balıkları inceleyen bilm dalı "ihtiyoloji", canlıları sınıflandırma bilimi olan, hiyerarşik şekilde birbirleriyle ilişkilendiren "taksonomi" ile ilgili pratik bilgilere, bu iki önemli bilimin birbiriyle ilişkisine, ayrıca dünyadaki ve ülkemizdeki balık türlerine dair "taksonomik ve sistematik" bilgilere ulaşabileceksiniz. Bu sayfadaki verilerin haricinde diğer detaylı konulara (Ör: "Türkiye 'nin Deniz Balıkları" vs..) ana sayfadan ulaşabilirsiniz.

İhtiyoloji, taksonomi ve sistematik;

Konumuz genel olarak balıklar olduğuna göre birkaç ön tanım yapmakta fayda görüyorum.

Canlılar dünyasının bilimsel olarak her yönüyle araştırılmasıyla ilgilenen bilim dalı "biyoloji" olduğundan dolayı, biyolojiye "canlı bilimi" denmektedir. Deniz canlıları ile ilgili araştırmalar konu olduğunda, bu araştırmalar "deniz biyolojisi" çatısı altında yapılmaktadır. Konuya girişte kafa karışıklığının giderilmesi adına şunu belirtmek istiyorum ki, bilimde bir çok bilim dalı birbiriyle karmaşık ilişkiler kurar. Yani bir alt bilim dalında referans (destekleyici) olarak "ana bilim dalı" kullanılabilir, tam tersi de olabilir. Dolayısıyla bilimsel araştırmalarda "sistematik bilim sıralama ilişkisi" kurulmamaktadır.

Biyolojide hayvanların bilimsel olarak her yönüyle araştırılmasıyla ilgilenen ve inceleyen alt bilim dalı vardır, bu bilim dalına "zooloji" denir. Zoolojinin bilimsel olarak her yönüyle hayvanları araştırması nedeniyle birçok bilim ve alt bilime gerek duyulmuştur, işte bu sebeplerle üniversitelerde akademik olarak zooloji "ana bilim dalı" seviyesindedir. Tabii ki konuya girişte belirtiğim üzere diğer bilimlerle karmaşık referans ilişkileri bulunmaktadır.

Zoolojinin araştırma alanı çok geniştir ve netice olarak hayvan bilimidir. Zoolojinin geniş kapsam alanının içerisinde sadece "balıklar" ile ilgilenen zooloji alt bilim dalı da mevcuttur, bu bilime "ihtiyoloji" bilimi denir. İhtiyoloji (ichthyology) = ichthys (balık), logos (bilim) kelimelerinden tanımlanmıştır. Bloğumuzun teması dahilinde araştırma alanı "balıklar" olduğundan dolayı "ihtiyoloji" bilimini ve bu bilimin "taksonomi" bilimiyle ilişkisini kısaca mercek altına almak istedim.

Her bilim dalında olduğu üzere, ihtiyoloji bilimi de konusu olan materyaller (balıklar) ile ilgili inceleme ve araştırmaları amaçlarken bazı bilim dallarına ihtiyaç duymaktadır. İhtiyolojinin kapsamı içerisindeki bazı bilim dallarına pratik olarak değinmek gerekirse; canlıların fiziksel yapısını (dış görünüşünü) inceleyen (şekil, renk, biçim vs.) "morfoloji" (şekil-biçim bilimi), canlıların iç yapısı ve düzenini inceleyen (kas, doku, iskelet, organ vs.) "anatomi" (yapı bilimi), canlıların fiziki sistemlerini (organizmalarını), bu sistemlerin fonksiyonlarını kimyasal ve biyolojik (biyokimyasal) olarak inceleyen "fizyoloji" (işlev bilimi), canlıların davranış şekillerini (güdü, tepki, göç vs.) inceleyen "etoloji" ve canlı türlerinin değişik kriterlere göre sınıflandırılması ve sistematik olarak ilişkilendirilmesi ile ilgilenen "taksonomi" (sınıflandırma bilimi) bilimlerinden yararlanılır.

Zoolojik olarak yapılan taksonomik çalışmalar, deniz canlılarını konu aldığında ihtiyolojik bilimleri ve birçok biyoloji alt bilimini (moleküler biyoloji, kimyasal biyoloji, filogenetik, epigenetik, evrimsel biyoloji, ekoloji, biyocoğrafya) referans alır. Aynı zamanda bu referans bilimler de taksonomik verileri referans alırlar.

Konuyu daha fazla detaylandırmadan taksonomik ve sistematik bilgilere geçmek istiyorum;

Taksonomi kelimesinin kökenine bakıldığında, karşımıza eski Yunanca çıkmakta ve eski Yunanca' da ‘’takson’’ kelimesi düzenleme anlamında kullanılmaktadır. Taksonomi terimi Yunanca taksis (düzenleme) ve nomos (yasa) sözcüklerinden türetilmiştir. Yeryüzünde yaşamını sürdürmekte olan canlıların kendi içlerinde çeşitli prensipler ve de belirli kurallar dahilinde sınıflandırılması, taksonomi tarafından konu edinilir. Taksonomi sadece sınıflandırma yapmaz, çeşitliliği sistem içerisinde düzeltir, yapılan çeşitli araştırma ve yayınları takiben gerekli güncellemeleri de yapar. Taksonomik sınıflandırmada hata ve eksiklik tespiti durumunda hatayı düzeltir.

Hayvanların isimlendirilmesi için taksonomide "Zoolojik nomenklatür (nomenclature)" sistematiği kullanılır. İsimlendirmede "nomenklatür (nomenclature)" ilk kez İsveç' li doğa bilimci Gaspard BAUHIN (1560-1624) 'ın "Pinax" (1963) adlı çalışmasında bitkiler için önerilmiştir. Daha sonra İsveç' li doğa bilimci Carl Von LINNAEUS (1707-1778) 'un bitkiler için "Species Plantarum" (1753) eserinde "binom (ikili) isimlendirme" ve hayvanlar için "Systema Naturae" (1758) adlı eserinde "binomial nomenclature" ve bazı türler için de "trinominal nomenclature" isimlendirmeler kullanmıştır. Zoolojik nomenklatür kurallarına göre 1961 yılından sonra alt türden daha alt basamak olan varyasyonlar "infrasubspesifik" isim sayılır ve geçerli değildir.

Taksonominin canlıların sınıflandırılmasıyla ilgilenen, dünya üzerinde yaşamını sürdürmekte olan canlı türlerinin değişik etkenlere göre sınıflandırılması ve elde edilen kategorilerin isimlendirilmesi ile ilgilenen bilim dalı olduğuna değinmiştik. Ayrıca ihtiyolojinin de balıkları inceleyen zooloji alt bilim dalı olduğunu önceki satırlarda belirtmiştik.

Dünya üzerinde daha sayısı dahi tam olarak belirlenemeyen, oldukça fazla canlı türü bulunmaktadır. Bu canlı türleri, yaratılış itibariyle oldukça farklı yapılara ve de özelliklere sahiptirler. Canlıların ortak özellikleri diye adlandırılan özelliklerin dahi bazı canlı türlerinde olmayışı, dünya üzerindeki canlıların birbirinden oldukça farklı olduğunu hatırlatmaktadır. Bu nedenle, canlıların sınıflara ayrılması gerek yapılan araştırmalarda, gerek de canlıların daha yakından tanınması için gerekli görülmüştür. Tarih boyunca ortaya atılan sınıflandırma sistemleri insan oğlunun hayal gücüyle sınırlı olsa da, rastgele tasarlanmadığı ve belirli sistematik dayanakları olduğu aşikardır. (Örnek; kimse bir kediyle bir balığı aynı sınıflandırmada, aynı kategoriye koymaz, bu durum bilimin "mantık" anlayışına zaten terstir.)

Sınıflandırmada değişmeyen ve doğal olan temel birim "tür" olmakla birlikte, tanım olarak "tür"; birbirleriyle doğal koşullar altında verimli döl alışverişi yaparak üreyen, yapısal, işlevsel ve davranışsal olarak birbirine benzeyen fakat diğer popülasyon gruplarından üreme bakımından ayrılan bireyler topluluğudur. Bilimsel makale ve çalışmalarda bir cinse ait, alt türleri olan ana tür kavramının yerine daha çok "epitet" kavramı kullanılır. Popülasyon ise tek bir türün belirli bir bölgeyi kapsayan bireyler topluluğudur.

Sistematikte bir türün takson ağacındaki hiyerarşiye yerleştirilmesi gerekiyorsa, ilk önce morfolojik (şekil-biçim) ve anatomik (yapısal) olarak incelenir, türle ilgili güçlendirici veriler sağlanması gerektiğinde fizyolojik (sistemsel, kimyasal ve biyolojik), eğer gözlem yoluyla birkaç tür ile benzerliği ayırt edilemiyorsa etolojik (davranışsal), embriyolojik, filogenetik özellikler incelenerek akrabalık veya uzaklık ölçütleri belirlenir ve "Dendrogram" şeması çıkarılır. Tür farklılığı (veya akrabalık uzaklılığı) tespitinde türün ismi değiştirilir ve taksondaki yeni yerini yeni ismiyle alır. Bu incelemeler sonucunda tür biyolojinin "ekolojik" ve biyocoğrafyanın "zoocoğrafik" değerlendirmesine de alındıktan sonra uygun taksondaki yerini bulur.

Takson basamağında tespiti ve birbirinden ayrımı en zor yapılan takson Tür-Alt Tür' dür. Birçok türün yüzlerce sene aynı tür olduğu düşünülmüş fakat birbirinden ufak morfolojik özellikler ile (Örnek; Scomber japonicus, Scomber scomber) veyahut DNA testleri le ayrıldığı (Örnek; Spicara flexuosa,  Spicara maena) yeni yeni tespit edilmiştir.  Durum tam tersi de olabilir, birbirinden farklı olduğu düşünülen bazı türlerin de aynı tür olduğu ortaya çıkmıştır. (Fakat bu çok nadir bir durumdur.)

Taksonomi sınıflandırmada hiyerarşik bir düzen takip eder, taksonomide her düzeydeki taksonomik kategoriye yerleştirilen canlı gruplarına "takson", bu kurallara uygun olarak verilen latince adlardan da "nomenklatür (nomenclature)" olarak bahsedilir.


Sınıflandırmada benzer bireyler türleri (species), benzer türler cinsleri (genus), benzer cinsler aileleri (family), benzer aileler takımları (ordo), benzer takımlar sınıfları (classis), benzer sınıflar şubeleri (Hayvan ise;Divisio / Bitki ise;Phylum) ve benzer şubeler de bir araya gelerek alemleri (Regnum) oluştururlar. Burada alemler birbirine benzer alemler içermediğinden dolayı "benzeşme" söz konusu olamaz, fakat takson ağacının en üstü "süper alem" (super-regnum) olduğundan bu çatının altında benzeşme olmaksızın bulunurlar. (Pratikte "süper alem" pek kullanılmaz, başlıca yedi takson dikkate alınır.)

Oluşturulan hiyerarşik düzeni en basit şekilde ele alırsak; en üst basamakta "Âlem" (Regnum), bir alt basamak "Şube" (Diviso;Hayvanlar / Phylum;Bitkiler için), bir alt basamak "Sınıf" (Classis), bir alt basamak "Takım" (Ordo), bir alt basamak "Aile" (Familia-Family), bir alt basamak "Cins" (Genus), bir alt basamak "Tür" (Species) zinciri meydana gelir.



  • "Âlem" (Regnum)
  • "Şube" (Diviso;Hayvanlar/Phylum;Bitkiler için)
  • "Sınıf" (Classis)
  • "Takım" (Ordo)
  • "Aile" (Familia-Family)
  • "Cins" (Genus)
  • "Tür" (Species)

Taksonomide sınıflandırılan her hiyerarşik takson (taxa) basamağını ifade etmek için "taksonomi" biliminin, bu taksonların yapısal özellik ve benzerliklerine göre sınıflandırması ve birbiriyle olan ilişkisinde de "sistematik" alt biliminin çalışmaları esas alınır. Taksonomi bilimindeki "sistematik" bu taksonların arasındaki ilişkileri, yapısal özellik ve benzerliklerine göre sınıflandırmasını "kategorize etmek" usulü çerçevesinde konu alır. Taksonomi taksonların hiyerarşik düzenini oluştururken sistematik bir yol izlemek zorundadır.

Sistematik olarak türlerin sınıflandırılması ihtiyolojinin referans aldığı bilim dallarını doğru kullanması neticesinde gelişir. Taksonomik sınıflandırma ağacında her zaman en alt basamaktan başlanır, sonuçta "tür" tayinin tespiti veya tespit edilmiş bir türe istinaden belirli bir takson oluşturulması yolu izlenmektedir.

Bahse konu olan obje "tür" olduğundan, bu türü çeşitli referanslara dayandırarak belirli bir taksona eklemek veyahut herhangi bir taksona uygun yapıda olmadığı takdirde "yeni bir takson açmak" gerekebilir. Bundan sebeple taksonomide sinonim haricinde tek değişmez değer türdür, (sistematik kategoriler haricinde) üst taksonların hepsinin ismi ve yeri değişebilir. Bu yeni açılacak takson basamağı da "Süper" (Super-) ve "Alt" (Sub-) ön ekleri eklenerek belirtilebilir.

Bu eklerin de eklenmesiyle kabaca aşağıdaki gibi takson sınıflandırma sırası oluşturulur.



  • "Üst-Âlem" (Super-Regnum)
  • "Âlem" (Regnum)
  • "Alt-Âlem" (Sub-Regnum)
  • "Üst-Şube" (Super-Diviso;Hayvanlar/Super-Phylum;Bitkiler için)
  • "Şube" (Diviso;Hayvanlar/Phylum;Bitkiler için)
  • "Alt-Şube" (Sub-Diviso;Hayvanlar/Sub-Phylum;Bitkiler için)
  • "Üst-Sınıf" (Super-Classis)
  • "Sınıf" (Classis)
  • "Alt-Sınıf" (Sub-Classis)
  • "Süper-Takım" (Ordo)
  • "Takım" (Ordo)
  • "Alt-Takım" (Sub-Ordo)
  • "Üst-Aile" (Super-Familia/Super-Family)
  • "Aile" (Familia-Family)
  • "Alt-Aile" (Sub-Familia/Sub-Family)
  • "Cins" (Genus)
  • "Alt-Cins" (Genus)
  • "Tür" (Species)
  • "Alt-Tür" (Sub-Species)

Taksonomik sınıflandırma sonucu oluşan yukarıdaki hiyerarşik düzende;

Tür (veya Alt-tür)' e indikçe;
  • - Ortak özellikler azalır,
  • - Taksondaki birey sayısı artar,
  • - Farklı özellikler artar,

Alem (veya Üst-Alem)' e çıktıkça;
  • - Ortak özellikler artar,
  • - Taksondaki birey sayısı azalır,
  • - Farklı özellikler azalır,

Tür isimlendirmesinde kullanılan "nomenclature (nomenklatür)" cins, tür ve alt tür basamağında (Genus, species, sub-species) aşağıdaki gibi iki farklı şekilde kullanılır;

  • "binomial nomenclature"  iki sözcükten oluşan, "ilki cins" ve "ikincisi tür"
  • "trinominal nomenclature" üç sözcükten oluşan, "ilki cins", "ikincisi tür" ve "üçüncüsü alt-tür"

ifade edecek şekilde bir yol izlemiştir. Bu sistem zamanla bazı değişiklikler gösterse de halen geçerliliğini korumaktadır.


Buradaki biyolojik türler tek çeşit değildir. Kendi içerisinde (kategorik olarak) daha alt birimlere ayrılır;


  • Politipik tür: İki veya daha fazla alt tür içeren türlere denir.
  • Monotipik tür: Alt tür içermeyen türlere denir
  • Simpatrik Tür: Aynı kökenli ve aynı coğrafi bölgedeki türlere denir.
  • Allopatrik Tür: Ayrı coğrafik bölgelerde bulunan türlere denir.
  • Kozmopolit tür: Dünyada geniş sahalara yayılmış türlere denir.
  • Kontinental tür: Belirli kıtalara yayılmış türlere denir.
  • Sibling (ikiz) tür: Morfolojik olarak birbirine benzeyen ancak aralarında üreme engeli olan türlere denir.
  • Holotip (Holotypus): Bir taksonomistin veya yazarın yeni bir türü tanıtırken veya tayin ederken bir kaç örnek içinden seçtiği, türün bütün karakteristik özelliklerini taşıyan "asil" örnektir.
  • Lektotip (Lectotypus): Herhangi bir türde "holotip" belirtilmemiş, kaybolmuş veya tahrip olmuş ise onun yerini tutan "yedek holotip" tir.

Balıkların isimlendirilmesiyle ilgili olarak "zoolojik nomenclature (nomenklatür)" sistematiği kullanılır ve tür isimlendirmesi uygulama ve imla olarak birkaç kurala tabidir;

  • Sadece latin harfler kullanılır,
  • Cins (genus) ve alt taksonlarda yazı tipi italik olmalıdır, "Stomias boa ferox Reinhardt, 1842"
  • "ä, é, è, â, ê, ß, ü, ç, ş, ı, ö" harfleri bilimsel isimlerde kullanılamaz,
  • Cins ve üst taksonları büyük harfle başlar, "Stomias boa ferox Reinhardt, 1842"
  • Tür ve Alt-tür isimlerinde büyük harf kullanılmaz, "Stomias boa ferox Reinhardt, 1842"
  • Her taksonun sonunda o ismi tanımlayan bilim adamının ismi ve (virgül ile ayrım yapıldıktan sonra) tanımlamanın yapıldığı tarih belirtilir, "Stomias boa ferox Reinhardt, 1842"
  • Taksonun her basamağının ayrı ayrı baz alındığı bilimsel incelemelerde, sadece cins (genus) konu olduğunda bile, cins taksonunu ilk oluşturan bilim adamı bulgusu için de bazı yayınlarda cins adının yanında bir boşluk bırakıldıktan sonra "yazar soyismi", virgül ve yine bir boşluk bırakıldıktan sonra "tarih" eklenir. Bu bilim adamının ismine ithafen verilen isimdir.
  • Tanınmış sistematikçilerin ismi kısaltılabilir, "Linneaus yerine Linn. veya Lin."
  • Türler ile ilgili yapılan araştırma ve yayınları takiben, daha önce "aynı tür olduğu düşünülen" iki tür ile ilgili farklılıkların tespiti durumunda, farkı kanıtlanan bu benzer türün yeniden taksonomik bir ad alması neticesinde türe yeni bir bilimsel ad verilmesi, (genellikle bu tip çalışmalar sonucunda yeni tür veya alt-türler ortaya çıkar) ("Tür Ayrımı")
  • Her takson için kurallarına uygun olmak şartı ile ancak bir doğru isim verilebilir. İki tür ile ilgili yakınlık ve akrabalığın "filogenetik" çalışmalarla kesinleşmesi ("akrabalık uzaklığının sıfır veya sıfıra yakın olması") sonucunda "tür eşleşmesi" tespiti yapılmış ise, taksonda tek türe ait iki kayıt söz konusu olacaktır. Bu durumda o türe en eski tarihte verilmiş olan isim takson seçilerek, en eski tarihli kaydı bulan bilim adamının soyismi ve kayıt tarihi kabul edilir. Tarihsel olarak daha sonra verilmiş isimler de "sinonim" olarak bu türe kaydedilir, ("Tür Birleşimi", "Sinonimlik")
  • İsmi değiştirilen bir takson, yeni takson ismine "sinonim" olarak kaydedilir,
  • Yukarıda belirtildiği üzere; daha önce iki ayrı tür olduğu düşünülen tek türden tarihi eski olanının ismi değişmezken, farklılık tezinin çürütüldüğü tür ismi eski tarihli kayda "sinonim olarak atanır". Bu durumda ismi değişen ve "eski ismi sinonim olan" tür ile ilgili olarak, "eski" türün yazar ismi ve tarihi parantez içerisine alınır, yeni tür ismine uygulanır ve değiştirilmez. Bunun nedeni bilimsel etik gereği türü ilk tanımlayan bilim adamının isminin parantez içerisinde korunmasıdır, ("Sinonimlik ve Yazar")
  • Bir türün iki veya daha fazla türe ayrılması gerekliliğinde, "Cins" taksonu değişmeyeceğinden, asil olan (epitet) "tür" ismi aynen korunur, yeni tür "alt tür" olarak lanse edilir, buradaki asil (epitet) türün de ismi tekrarlanarak "binominal" olan asil tür ile yeni bulunan "alt tür", ikisi de geçerli olmak üzere "trinominal" isimlendirmeye çevrilir,
  • Eğer alt tür ile ilgili bir yayın yapılması söz konusu ise "trinominal" isimlendirmede asil olan (epitet) tür ve alt tür tekrar ettiğinden yola çıkarak, asil olan tür (epitet) ismi iki kez tekrarlanmak yerine, biri parantez içerisinde kullanılabilir, "Stomias boa boa yerine, Stomias (boa)" ("Epitet")

Balıklarda taksonomi bilimi adına bilinmesi gereken bazı hususlar şu şekildedir;


  • Tüm balıklar Alem olarak; Animalia (Hayvanlar) ve Şube olarak; Chordata (Kordalılar) üyesidirler.
  • Farklı Sınıf ve Takım üyeleri kolaylıkla "anatomik" ve "morfolojik" gözlem yapılarak birbirinden ayırt edilebilirler,
  • Farklı Aile, Cins üyesi balıkların vücut yapısındaki farklılıklarının yanında yaşam ortamları da oldukça farklılık göstermiş, ayrıca morfolojik özellikler (ilk canlılığın oluşmasından itibaren çeşitli mutasyonların oluşması sebebiyle) değişiklikler göstermişlerdir. Farklı Aile ve Cinsler genellikle "anatomik" ve "morfolojik" gözlem yapılarak birbirinden ayırt edilebilirler.
  • Türler ve Alt türler taksonun en alt iki basamağıdır. Bu basamaklarda genel olarak "anatomik" ve "morfolojik" yapılar, yaşam ortamları birbirine çok yakındır. Bazı türler "anatomik" ve "morfolojik" olarak gözle görülür ufak farklılıklarla birbirinden ayrılırken, bazı türlerde "anatomik" ve "morfolojik" incelemeler akrabalık derecesini (eş türlülüğü) ortaya çıkarmaya yetmez. Günümüzde aynı tür olduğu düşünülen bazı türler birbirinden "fitogenetik" çalışmalar ile ayrılmıştır.

Benim "alıntı içermeyen" araştırmam buraya kadar, şimdi de "Tübitak" tan birkaç "alıntı" açıklamaya göz atalım ve konuyu sonlandırmış olalım.


"Sınıflandırmanın tarihçesi:

Taksonominin modern şeklini alması, Herbert Copeland ve Robert Whittaker isimli araştırıcıların çalışmaları sonucunda gerçekleşmiştir. Copeland tarafından önerilen sınıflandırmada, Haeckel'in sınıflandırmasına ek olarak bir de "Bakteriler" alemi yer alıyordu. Copeland'in fikirlerini biraz daha geliştiren Whittaker ise, "Fungi" adı altında beşinci bir alemi sınıflandırmaya kattı.


Sınıflandırmanın temeli Aristo'ya (M.Ö.384-322) kadar uzanır. Aristo, canlıları "Bitkiler" ve "Hayvanlar" olmak üzere iki aleme ayırmıştı. Daha sonra Ernst Haeckel (1834-1919) tarafından, "Protista" adı verilen ve bütün mikroskobik canlıları içeren üçüncü bir alem olması önerilmişti. Taksonomiyi ciddi anlamda ilk defa ele alan bilim adamı ise Carl von Linneaus'dur (1707-1778). Ancak Linneaus tarafından yapılan sınıflandırma, akrabalık dereceleri konusunda çok fazla bilgi vermemesi nedeniyle "suni sınıflandırma" olarak isimlendirilmiştir.1990 yılında ise Carl Woese isimli araştırıcı tarafından, Whittaker'ın sınıflandırması elden geçirildi ve canlılar Bacteria, Archaea ve Eucarya olmak üzere 3 "domain" altında toplandı."


Artık "zoolojik taksonomi" hakkında birçok bilgi sahibiyiz. Bu sebeple türlerin taksonomisini incelemeye başlayabiliriz,


Keyifli araştırmalar diliyorum,


Soner ALPAY


Balıkların Sınıflandırılması

Dünya balıklarının sınıflandırılması neticesinde bugünkü "Dünya Balıklarının Sınıflandırma Ağacı" meydana gelmiştir.

07.03.2015 tarihi itibariyle FishBase veri tabanından alınan (ve sayısal hataları düzenlenen) verilere göre;

Balıklar 6 Sınıf, 64 Takım, 549 Aile, 5.042 Cins ve 32.889 Tür ile temsil edilmektedir.

İlgi FishBase tablosuna şu bağlantıdan ulaşabilirsiniz; FishBase Classification Tree

Canlıların sınıflandırılmasında olduğu üzere, balıkların sınıflandırılması da "Sınıflandırma Ağacı" esasına göre yönetilir. Mesela Tübitak' ın balık sınıflandırma ağacını aşağıda bulabilirsiniz.

(Ayrıca benim şahsi çalışmam olan "Dünya Balıklarının Sınıflandırma Ağacına" yandaki linkten ulaşabilirsiniz. Dünya Balıklarının Sınıflandırma Ağacı)

Konuyu daha fazla detaylandırmadan dünya üzerindeki tüm balıklar ile ilgili taksonomik ve sistematik çalışmayı, yani "Dünya Balıklarının Sınıflandırma Ağacı" nı sizlerle paylaşmak istiyorum.

07.03.2015 Tarihi itibariyle tüm dünyada literatürde kayıtlı balıkların güncel listesini sunuyorum. Fishbase veri tabanındaki türler toplamda 32.889' ü bulmuştur. (FishBase Classification Tree (cfm script by eagbayani, 03.03.02 ,  php script by cmilitante, 03.11.13 ,  last modified by dsantos, 26.11.13))

Dünyanın Tüm Balıkları Listesi (Class-Sınıf Bazında (Fishbase)) (Soner ALPAY)(06.03.2015)
Dünyanın Tüm Balıkları Listesi (Order-Takım Bazında (Fishbase)) (Soner ALPAY)(06.03.2015)
Dünyanın Tüm Balıkları Listesi (Family-Aile Bazında (Fishbase)) (Soner ALPAY)(06.03.2015)

"Dünyanın Tüm Balıkları Listesi" Tür Bazında Tam Listesi (Fishbase) (Soner ALPAY) Excel formatında aşağıdadır.

"CTRL+F" Tuş kombinasyonu ile ilişikteki dosyadan arama yapabilirsiniz.



Saygılarımla..

Soner ALPAY